Yoğun kış koşları, tarım sektörünü olumsuz etkileyerek birçok ürünün verimliliğini düşürdü. Özellikle gül üreticileri, bu yıl zirai don nedeniyle hüsranla karşılaştı. Şubat ayının başlarında yaşanan ani sıcaklık düşüşleri, gül seralarını bekleyen büyük bir tehlike haline geldi. Eş zamanlı olarak, don olaylarının etkili olduğu bölgelerde, gül fiyatlarının artış gösterdiğine dair haberler de gelmeye başladı. Ancak, üreticiler şu an için mucize bir kurtuluş umuduyla beklemekten başka bir şey yapamaz hale geldi.

Zirai Donun Gül Üzerindeki Etkileri

Zirai don, gül üretiminde oldukça hassas olan bu çiçeklerin büyüme döngüsünü olumsuz etkilemektedir. Don olaylarının yaşandığı günlerde, gül fidanlarının üzerindeki tomurcukların donma riski oldukça yüksektir. Donma, tomurcukların geç açılmasına, çiçek kalitesinin düşmesine ve toplama zamanının gecikmesine neden olmaktadır. Özellikle bu dönemde üreticiler, etkili bir önlem alma şansı bulamadan mağdur duruma düşmektedirler. Hava koşullarının belirleyici olduğu tarım sektöründe, zarar gören üreticilerin sayısının artması kaçınılmaz bir hal almıştır.

Pazar Fiyatları ve Üretici Talepleri

Gül fiyatlarının artması, çiftçiler için kısa vadede bir nefes alma umudu taşısa da, uzun vadede oluşacak ürün kıtlığı endişesi giderek büyümektedir. Üreticiler, zirai don nedeniyle yaşanan kayıpların telafisi için hükümetten destek talep ediyor. Tarım Bakanlığı'nın öncelikli olarak bu konuda harekete geçmesi gerektiğini belirten birçok gül üreticisi, zirai don ile mücadele mekanizmalarının güçlendirilmesini istemektedir. Bunun yanı sıra, gübre, ilaç ve diğer tarımsal girdilerden gelen zamların da göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmektedir.

Sonuç olarak, gül üreticileri bu yıl hem içeride hem de dışarıda karşılaştıkları zorluklarla baş başa kalmaktan endişelidir. Zirai don, sadece bu yıl değil, gelecekteki üretim planlamalarını da etkileyebilir. Kış mevsimi bitmeden, tarım uzmanlarının ve yerel yönetimlerin daha etkin önlemler alması gerektiği aşikar. Bir an önce çözüm bulunmaması durumunda, sektörün geleceği tehlikeye girebilir. Üreticiler, bu süreçte daha düzenli destek ve bilgilendirme bekleyerek, zorlu üretim koşullarının üstesinden gelme çabalarına katılmak istemektedir.