Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Almanya ve İngiltere'nin kredi notlarını doğrulayarak küresel ekonomik duruma dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Yüksek gelir seviyeleri ve güçlü ekonomik yapılarıyla dikkat çeken bu ülkeler, yapısal zorluklarla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Fitch'in raporu, sadece bu iki ülkenin ekonomik durumunu değil, aynı zamanda Avrupa ve küresel ekonomik dengeleri de etkileme potansiyelini barındırıyor. İşte Fitch Ratings'in açıklamaları ve bu durumun doğurduğu sonuçlar.
Fitch Ratings’in raporunda, Almanya’nın uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunun "AAA" olarak teyit edildiği ve not görünümünün "durağan" olarak belirlendiği kaydedildi. Almanya'nın bu yüksek kredi notu, oldukça çeşitli ve büyük bir ekonomiye sahip olmasının yanı sıra, kişi başına yüksek gelir seviyesi, güçlü kurumsal yapısı ve yüksek cari işlemler fazlası ile destekleniyor. Ancak, açıklamada dikkat çekici uyarılar da yer almakta. Almanya'nın ekonomik büyüme beklentileri, yapısal zorluklar nedeniyle olumsuz etkileniyor. Salgın sonrası ekonomik performansın, dış şoklar ve çeşitli yapısal faktörlerin etkisiyle yeterince güçlü kalmadığı belirtiliyor.
Ayrıca, Fitch, 2025 yılında Almanya ekonomisinin sadece yüzde 0,3 oranında mütevazı bir büyüme göstermesinin beklendiğini vurguluyor. Bu durumu etkileyen bazı önemli faktörler arasında seçimler ve olası ABD tarifelerine ilişkin belirsizlikler bulunuyor. Bu belirsizliklerin yaratmış olduğu olumsuz hava, ekonomik hissiyat üzerinde baskı oluşturuyor. Ancak Fitch’in öngörülerine göre, yeni hükümetin büyümeyi destekleyecek tedbirleri uygulamaya koyması halinde, Almanya'nın ekonomik büyümesinin 2026 yılında yüzde 1’e yükselebileceği ifade ediliyor. Bu projeksiyon, piyasalarda tekrar bir canlanma ve istikrar arayışını beraberinde getirebilir.
Fitch tarafından yapılan açıklamalarda İngiltere’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunun "AA-" olarak teyit edildiği ve not görünümünün "durağan" olduğu belirtildi. İngiltere'nin bu kredi notu, yüksek gelirli ve büyük bir ekonomiyi temsil etmesinin yanı sıra, sağlam bir makroekonomik politika çerçevesi ve derin sermaye piyasaları ile destekleniyor. Ancak, İngiltere'nin ekonomik büyüme tahmini bu yıl için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürülmüş durumda. Bu durum, düşük tüketici ve iş dünyası güveni, net ihracat gerilemesi ve zayıflayan iş gücü piyasası gibi faktörlerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Fitch'in öngörülerinde, para politika gevşemeleri ve yatırımda beklenen toparlanmanın etkisiyle, İngiltere ekonomisinin 2026'da büyümesinin tekrar yüzde 1,7 seviyesine yükselebileceği ifade edilmekte. Bu süreç, İngiltere'nin ekonomik yeniden yapılanma sürecine girmesi için önemli bir fırsat yaratmaktadır. Öte yandan, yatırımcı beklentileri açısından da bu tahminler, piyasalarda bir gidişat belirleyici bir rol oynamaktadır.
Fitch Ratings'in bu değerlendirmeleri, sadece Almanya ve İngiltere için değil, aynı zamanda Avrupa genelindeki ekonomik dengeler için dikkate değer bir uyarı niteliği taşımaktadır. Özellikle seçimler ve dış ekonomik faktörlerin etkisiyle belirsizlikler artarken, bu ülkelerin nasıl bir yol haritası çizeceği, sadece kendi iç dinamiklerini değil, Avrupa ve dünya ekonomisini de etkileyebilir. Ekonomik istikrar arayışındaki bu iki ülkede yaşanan gelişmeler, küresel ölçekte ekonomiye dair belirleyici bir unsur olmaya devam edecektir.