Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sırasında birçok kahraman evladını şehit vermiştir. Bu kahramanlardan biri de; geleceğe dair büyük hayalleri, umutları olan ve düğün hazırlıkları içerisinde olan Yunus Uğur’dur. Yunus, hayatta en mutlu olduğu dönemlerden birinde, düğün tarihini belirlediği günlerde, Türk milletinin demokrasi ve özgürlük mücadelesi için canını feda etti. İşte, Yunus Uğur’un hayatı, düğün hayalleri ve 15 Temmuz akşamı yaşananlar...
Yunus Uğur, 1991 yılında Türkiye’nin güzel şehirlerinden birinde doğdu. Genç yaşta vatan sevgisiyle büyüyen Yunus, ailesinin en sevgi dolu ve neşeli âlâkasıyla büyüdü. Ailesinin en büyük destekçisi, arkadaşlarının en yakın arkadaşı olan Yunus, her zaman insanlara yardımcı olmakla bilinir, sevgi dolu ve samimi kişiliğiyle herkesin kalbinde yer edinmişti.
Yunus, 15 Temmuz 2016 tarihine gelindiğinde, hayatının en güzel dönemlerinden birini yaşıyordu. Sevdiği kadınla evlenme hayalleri kuruyor, düğün hazırlıkları yapıyor; hayatını birleştireceği kişinin hayalindeki düğün için yoğun bir çaba sarf ediyordu. Davetli listesini hazırlamak, düğün yerini seçmek, gelinlik ve damatlık seçimi gibi birçok ayrıntı üzerinde çalışıyordu.
Ancak 15 Temmuz akşamı, tüm bu hayallerin bir anda altüst olacağı bir gece haline geldi. Ülke, demokrasisine yönelik bir saldırı tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sırasında, Türkiye’nin dört bir yanındaki kahramanlar, demokrasiye sahip çıkmak için meydanlara akın etti. Yunus Uğur da bu kahramanlardan biriydi. Düğün heyecanı, aylardır süren yoğun bir hazırlık süreci onun için hiçbir şey ifade etmedi; vatanına olan sevgisi, görevi karşısında her şeyin önüne geçiyordu.
Yunus, o gece, birçok vatandaşla birlikte İstanbul’un Boğaziçi Köprüsü’nde toplanarak halkı darbe girişimi karşısında bilinçlendirmeye çalıştı. Ancak bu kahramanlık, düşman ateşinde hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Şehit düştüğünde, yalnızca 25 yaşındaydı. Hayatının dönüm noktasında, geleceğe umutla bakarken, aniden sevdiklerinden koparak, vatanı için canı pahasına mücadele etti.
Yunus’un hikayesi, arkasında bıraktığı sevdiği kadına, ailesine ve arkadaşlarına büyük bir acı bıraktı. Düğün hayalleri bir anda suya düştü, fakat onun anısı ve vatan sevgisi her zaman yaşatılacaktır.
Bu menfur saldırı, ülkenin dört bir yanında birlik ve beraberliği pekiştirirken, Türk milletinin ne kadar büyük bir vatanseverlik içinde olduğunu da gösterdi. Şehitlerimiz, bağımsızlık ve özgürlüğün simgeleri olarak sonsuza kadar kalbimizde yer alacak. Yunus Uğur gibi gençler, birbirine kenetlenen bir toplumun gücünü, vatanı için her türlü zorluğa meydan okuma cesaretini simgeliyor.
15 Temmuz gecesi, sadece bir kayıptan ibaret değildir. Hayatlarını vatan uğruna veren her birey, milletin kaderini belirlemiş ve bu uğurda fedakârca bir mücadele vermiştir. Yunus’un ve diğer şehitlerin hatırası, daima yaşatılacak ve gelecek nesillere aktarılacaktır. Yıldızlar arasında parlayan bu hikâyeler, bizlere demokrasinin önemini, birlik olmanın gücünü hatırlatmaya devam edecektir.
Yunus Uğur’un hikayesi, sadece bir örnek olmanın ötesinde; birçok kişinin vatan sevgisine ve fedakârlığına ışık tutmaktadır. Unutulmaması gereken; her bir şehidin ardında bir yaşam, bir hikaye ve bir gelecek yatmaktadır. Düğün hazırlıklarına dair hayal edilen tüm güzellikler, düşler ve umutlar, bu değerli insanların anılarıyla ölümsüzleşecektir.